Heyoyoo 2024 Analizi Yapıyoruzz

 Evett Bal Köpüklerim 2025’e girmiş bulunmaktayız. 🥳

    Normal şartlarda 2024’ün analizini yapmam gerekiyordu amaaa… Ya da durun hadi biraz 2024 dedikodusu yapalım. 
    Mükemmel bir yıldı. Tek kelimeyle. En azından benim için. 
Şu “Prime Dönem” dediğimiz geçmişte bir yerlerde en pik yaptığımız zamana yeniden döndüm. Benim prime yılım 2013-2014 senesiydi. Ahaha o zamanlar offf ne popülerdim Facebook’ta. Bir sürü fan sayfası açmıştım. Herkes “admin admin” diye peşimde dolaşıyordu. Fotoğraflarım iki bin like alıyordu (bot kasılmayan o zamanlar için yüksek bir like sayısıydı ahahaha) e tabi fan sayfası açtığım ünlülerle de direkt iletişimim vardı. Diğer büyük fan sayfaları adminleri ile tanışıp arkadaş oluyorduk. İşte benim prime zamanlar, dünyanın umurunda olmadığı o hızlı zamanlardı. 

Yine o zamanlara döndüm. 2025’te muhtemelen onun devamı olur. 
2024’ten öğrendiklerim;
1) İnsanları ilk saygısızlıklarında sil. 
2) Kimseyi sevmek için kendini zorlama.
3) Olmuyorsa olmuyordur. ( 50 kere denedikten sonra)
4) Seni anlamayan bir insanla iletişim kurmak bir ineğin miyavlaması kadar imkansızdır. 
5) Her insanı çöplükten çıkartmasın. Çünkü kendileri zaten bir çöptür. 
7) “Onu seviyorum çok kıymetli bir insan” demeden önce 50 kere düşünmelisin. 
8) Sonunda ne olursa olsun insanlara her zaman gerçeği söylemelisin. 
9) İnsanlar işine gelmediği her konuda sana küstükleri için en azından haklı sebeplerden küsmelerini sağlamalısın. 
10) Dünyada benden kıymetli hiçbir şey yok. Ben bir taneyim.
11) Dünyada kendi kıymetini bilen insandan daha kıymetli hiçbir şey yok. Herkes bir tane. İnsanlara yedeği varmış gibi davranmamalısın.
12) Sevgiler sonsuz sürmez. 
13) Akışına bırakmak her zaman daha iyidir. Su akar yolunu bulur. 
14) Kibirli gözler her zaman parlar. ⭐️
15) Aşağılık kompleksi olan insanlara “dünya güzeldir kendini sev” tavsiyesi vermek bir deniz anasını denizden çıkartıp toprağa gömmek kadar anlamsızdır. 
16) Her kişiliğini sev. 
17) Yeni şeyler öğrenmek için hiçbir zaman geç değildir. Hayatı geç kalmış olabileceğin bazı şeyleri öğrensen bile en azından bir yolda olduğunu unutmamalısın. Karanlık, belirsiz bir  ormanın içinde de olabilirdin. 
20) Gözlemci olarak dünyada olduğunu unutma. 
21) İnsanları gerebiliyorsan yaptığın şeyi doğrudur. 
22) FAZLA TEVAZUNUN SONU VASAT İNSANDAN NASİHAT DİNLEMEKTİR.
23) Hissettiğin şeyleri her zaman söyle. ( tamam aklından geçen insanları biliyorum. Onlara söyleme ) 

    2024'te bir yaprak gibiydim ama ne sonbaharda düşen kuru bir yaprak ne de ilkbaharda dalında duran dipdiri bir yaprak... Temmuz ayında tatlı sıcak rüzgarların gıdıklamasıyla bir nehre düşen yemyeşil bir yaprak gibi bir seneydi. O kadar akışındaydı ki her şey... Geride neyin kaldığı umurumda bile olmadan mis gibi berrak soğuuk suların üzerinde salına salına giden bir yaprak.

    Okurken bile ferahlayıp içinizden "Vay be ! Yine de iyi ilerledim." dediğinizi hissediyorum. Anladığım şeylerden birisi de yerimiz, bu yapmayı alışkanlık haline getirdiğimiz bir alışkanlığımız da olabilir, her gün yaptığımız sürekli işler bizi rahatlasa da aslında ilerlememiz açısından bir adım ileri götürmüyor. Her gün aynı şarkıyı dinlemek, devamlı aynı şeyi sevmek, aynı şeye üzülmek ve en kötüsü de bu "aynılık" durumunu bozulacağından korkup sürekli bir şeyleri ertelemek... Ertelemeyi erteledim. Küçük işleri geleceğe atmayı da bıraktım. Ah şu ehliyet... herkesin alıp benim sürekli "ilerde ilerde..." diye diye gözümde dağ ettiğim 3 aylık süreç. Sanki ilerde bütün kaygılarım bitecekmiş gibi sanki ilerisi varmış gibi davranmayı da bıraktım. İlerisi yok. Bir ilerisi olduğunu da kim söyledi ? An var.

    Buradan anlaşılacağı gibi yarın ölebiliriz yahuuu ben öldükten sonra içimdekilerin ne önemi var ki ? 

    Ve asıl meselenin aslında suya düşerek buğulmadığımı gördüğümde anladım. Çırpınarak hala suyun içinde kalsaydım boğulurdum. Kendimi suya bırakıp gözlerimle gökyüzünü izlediğimde aslında durumun o kadar da kötü olmadığını gördüm. Eee ne olmuş bazı şeylere geç kalmışsak ? N'olmuş yani çoğu çabamızda kapı duvarla karşılaşmışsak ? Demek ki yeterli değildi. Demek ki layık değildi. Hayatın her zaman daha güzel bir planı var. Hayat aç köpek gibi iç organlarını parçalayarak seni 35 parçaya bölüyorsa ve her bir parçanı 35 ayrı köpek 35 ayrı yere götürüyorsa bu artık 35 ayrı yerde olduğunun kanıtıdır. Tek bir halde incir ağacının altında da çürüyor olabilirdir. Şimdi insanların baktığı yerdesin. Parçalanmak, kırılmak, cam gibi un ufak olmak sanıldığı kadar da kötü değil. Tabii asıl önemli mesele senin kimin un ufak ettiğidir. 

    Bir yumurta içten kırılıyorsa yeni bir hayat, dıştan kırılıyorsa ölüm demektir. İçten kırılıp bin parçaya dağılmak... Zamanla öyle kaybolacaksın ki kendinin "o" tarafların uzanması güç köşelere, kanepenin altına gidecek. Sonra da bir Katya onu süpürüp gidecek. 

    Zamanla geri kalan büyük parçalarla tekrardan birleşeceksin. Tamam belki bir tabak olarak kırılmış olabilirsin ama bu bardak olarak yeniden doğmak için bir işarettir. Tabak olmak için ne kadar da boşunaa zaman harcamışımm diyeceğinden eminim. Ayrıca Kintsukuroi sanatını her zaman sevmişimdir. O çatlakların arasından parlayan altın tozuu ✨ 

    Bir yumurtaydık kırıldık, bir yapraktık kendimizi seriin sulara bıraktık. Sonuçta 2024'te yeni hayatımızı bulduk. Artık bir şeyleri zorla oldurma yaşını geçtik, üstelik bu şeyler bir insana bağlıysa. "Tamam öyle olsun" deyip yola devam ediyoruz. Kimler kimlerle ayrıldık. Aslında hiç birleşmiş miydik, yoksa tek yönlü yolda yan yana gidip bir kavşağın bizi ayırmasını mı bekliyorduk? Bilmiyorum. Bunun cevabını da ne zaman bulurum hiçbir fikrim yok. Bazen sadece teğet geçersin işte. Hepsi bu. Belki de bu geçiş, kırılmak ve aslını görmek için, hayatının yeni sezonuna başlayabilmek için sihirli bir dokunuştur. 

Yeni bir sezon bizi bekliyorr bakalım kimler konuk oyuncu olacak ve kimler sezona veda edecek.

Kendinize iyi bakın,
Yeni sezonun tadını çıkarmayı unutmayın. 💗

MORİ

Kintsukuroi Sanatını okumak için link bırakıyorum : Buraya Tıklayınızz

2024, seni bu şarkıyla hatırlayacağım. Hoşça kal 💖💙💚💛💜

 Redd : Boşver ( Dinlemek için tıklaa)







Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ne Gördüğün Ne Aradığına Bağlıdır

Baştan Beri Hiç Yazılmamış Bir Hikaye: Yarı Yol Yolculuğu